Pazar, Nisan 18, 2010

Mide Balonu Uygulamasında Başarıyı Artırmanın Yolları ve Bilinmesi Gerekenler

Mide Balonu uygulaması obezite tedavisinde 2000’li yılların başlarından itibaren başarılı bir şekilde yaygın olarak uygulanmaya başlamış ve gittikçe popülerlik kazanan endoskopik bir yöntemdir.

Ancak bu uygulamanın bir cerrahi yöntem olmadığını (mide bandı, gastric bypass gibi) ve obezitenin geçici tedavisinde kullanıldığını bilmemiz gerekmektedir.

Peki kimlere uygulamalıyız ve başarıyı artırmak için neler yapmalıyız?

Bilimsel verileri incelediğimizde özellikle 2 temel alanda kullanımı önem kazanmaktadır;

1. Çok yüksek kilolu (süper morbid obez, VKİ>50 kg/m2) kişilerde, cerrahi tedavi öncesi ameliyat ve anestezi riskini düşürmek amacıyla,

2. Diyet, egzersiz, ilaç gibi tedavilere rağmen kilo kaybedemeyen veya kaybedip tekrar geri kilo alan ve aynı zamanda cerrahi tedavi sınırları içinde olmayan (yada cerrahi tedavi düşünmeyen), VKİ 27-35 kg/m2 arasında olan kişilerde kullanılmaktadır.

Yukarıdaki hasta grubunda uygulama verileri incelendiğinde elde edilen sonuçlar şu şekildedir;

VKİ>50 kg/m2 nin üzerindeki süper morbid obez hastalarda mide balonu uygulaması sonrasında mutlaka bir cerrahi prosedür ile kombine edilmesi önerilmektedir (Melissas et al. Obes Surg 2006).

Süper morbid obez hastalarda cerrahi tedaviye hazırlamak için kullanılan bir diğer prosedür Tüp Mide (sleeve gastrektomi) dir. Bu prosedür ile mide balonu uygulaması karşılaştırıldığında 6 ve 12 aylık takiplerde her iki yöntem arasında kilo kaybettirme de bir fark tespit edilmemiştir. Mide Balonunun teknik olarak uygulamasının kolay olması, riskinin düşük olması önemli bir avantaj olarak görülmektedir (Genco et al. Surg. Endosc. 2009).

Süper morbid obez hastalarda cerrahi tedavi öncesi uygulanan Mide Balonu, özellikle karaciğer hacminde önemli derecede volü küçülmesine neden olarak, daha sonra uygulanacak ameliyatın laparoskopik olarak yapılmasını kolaylaştırmaktadır (Frutos et al. Obes Surg 2007). Yine bu hasta grubunda özellikle mevcut yandaş hastalıkların (diyabet, hipertansiyon, uyku apne vd) gerilemesine neden olarak cerrahi tedavinin daha rahat olmasını sağlamaktadır (Genco et al. Obes Surg 2005).

VKİ<35 style="font: normal normal normal 11px/normal Verdana, sans-serif; color: rgb(51, 51, 51); font-weight: normal; ">2 olan kişilerde mide balonu uygulaması sonrasında elde edilen fazla kilo kaybı yüzdesi daha fazla görülmekte ve kaybedilen kilo daha kalıcı olmakta ve daha fazla oranda kaybedilen kilolar korunmaktadır(Genco et al. Int J Obes 2006).

Adölesan (yaş<18)> (Sallet et al. Obes Surg 2004).

Mide balonu uygulaması sonrasında bazı kişilerde istenilen oranda kilo kaybedilmediği bildirilmektedir. Bunun en önemli nedeni bu uygulamayı bir cerrahi prosedür gibi düşünüp, balonun tek başına kilo kaybettirmesi beklenmektedir. Bu uygulamada yüksek kalorili diyet son derece zararlıdır, mutlaka kalori kısıtlayıcı bir diyet (1000-1200 Kcal/gün) ile kombine dilmeli, bununla birlikte beslenme alışkanlığının değiştirilmesi hedeflenmelidir(Mathus-Vligen et al. Gastrointest Endosc 2005).

Doç. Dr. Halil Coşkun


Hiç yorum yok: