Salı, Mayıs 06, 2008

Ameliyat oldu, 100 kilo verdi


Ameliyat oldu, 100 kilo verdi
Fahrettin Kaba, 1.5 yıl öncesine kadar 195 kiloyla yaşıyordu. 1.83 cm. boyunda ve 48 yaşında olan Kaba, kilolarından çektiği kadar başka hiçbir şeyden çekmedi. Kötü esprilere maruz kaldı, şişmanlığın beraberinde getirdiği hastalıklarla savaştı. Şimdi 95 kilo olmasını sağlayan yöntemle ise gelen bir telefon sayesinde tanıştı. Hiç düşünmeden ameliyatı kabul eden Kaba, "Önceleri zayıflamak istiyordum ama sihirli bir değnek gelsin de bana değsin diye bekliyordum. Diyetler çare olmadı" diyor.
Kilonuz ne zaman sorun olmaya başladı?
Yaklaşık 15 yıl önce başladı. Benimkisi aşırı yemek ve alkol almakla ilgiliydi. Yani gırtlak meselesi. Bilerek yedik içtik. Böylece 195 kiloyu gördüm. Ondan sonra rahatsızlıklar baş gösterdi. Şekerim 450'lere kadar çıktı. Tansiyon, uyku apne sendromu başladı. Kilo verme girişimlerim hep oldu. Hatta diyetisyenlere de gittim. Klasik, bir kibrit kutusu beyaz peynir, salatalık, domatesle başlayan diyetleri uyguladım. Ama başarılı olamadım. Çünkü Pazartesi başlayıp Cuma günü bitiyordu. Diyetisyenin verdiği listedekiler bana yetmiyordu aç kalıyordum. Gece yarısı kalkıp gizli buzdolabına dalardım.
33 yaşına kadar kilonuz nasıldı?
O yaşlarda da yeme içme vardı ama tabii ki çok abartılı bir şey yoktu. O zamanlar ideal kilomdaydım yani 95 kiloydum. Yiyordum, ama belki o zaman gençttim ve yakıyordum. Yaşla beraber ve işyerindeki rahatlık nedeniyle aldım.
Ne iş yapıyorsunuz?
Pirelli lastik fabrikasında forklift (yükleme boşaltma işi yapan araç) operatörüyüm. Oturarak yapılan bir iş olduğundan yakamıyordum. Böylece 195 kiloya kadar çıktım.
İnsan kilo aldığını fark etmiyor mu?
Fark ediyor. 95'ten 100 kiloya çıkmışım diyelim o zaman düşünmezdim. Tek derdim akşam olsun, ben rakımı açayım, soframı kurayım, mangalımı yakayım. Benimkisi gırtlak, başka da bir şey değil. Ben ehl-i keyif adamım. Ameliyatı olduktan sonra artık dikkat ediyorum. Sağlıklı yaşamayı öğrendim. Eskiden 95'ten 100'e, 115'e çıkmayı umursamazken şimdi 95'ten 98 kiloya çıktığım an 'hop' diyorum.
Yemenize karışan yok muydu?
Soruyorlardı ama takmıyordum
Neler yiyordunuz?
Elim mutfak işlerine yatkın. Süslü kahvaltı hazırlarım. Yok yoktur bu kahvaltıda. Hazırlayıp zevkle yiyordum. Özellikle işkembe çorbası hastasıyım. İşkembe çorbası lafını duyduğumda yatıya giderim. Sakatata bayılırım. Hafta arası evde pek kahvaltı yapmazdım. Yakınımızdaki lokantada sabahları duble çorbamı içerdim önce. Ardından fabrikaya giderdim ve kantinde yarım kilo börek, beş - altı poğaça yerdim. 11.00'de fabrikada yemek çıkardı, 'haydi yemeğe' derdim. Saat 16.00'da yine kantine inerdim. Saat 17.00'de eve geliyordum yine yiyordum. Daha geç saatlere doğru rakı sofrası kuruyordum, mangalı yakıyordum. Sürekli yiyordum. Yemekten başka bir şey düşünemiyordum. "Bu akşam ne yiyebilirim?" diye düşünür ve planını yapardım.
Zayıflamak için çözümler aramıyor muydunuz?
Hayır... Sihirli bir değnek gelsin bana değsin, bu kiloları vereyim istiyordum. Kelepçe modası çıktı Ozan Orhon'un taktırdığından. Balondan söz ediliyordu. Ama maddi durumum bunları taktırmaya müsait değildi. Sigorta da bu operasyonları karşılamıyor. Asgari ücretle çalışıyorum. Şişli Etfal'de çalışan yeğenim beni aradı ve mide küçültme ameliyatı yapan Dr. Haluk Coşkun'dan söz etti. Ekim 2006'da başvurdum. Doktor beni karşısına aldı ve obeziteye kesin çözüm olabilen operasyonları anlattı. Bana uygun olan gastric baypas ameliyatıydı. Kendimi doktora teslim ettim. Diyeti önerdi tabii ki ama ben kendisine kerelerce denediğimi ve başaramadığımı söyledim..
Bu kararı aileniz nasıl karşıladı?
Eşimle birlikte doktora gittik. Doktor, "Ameliyat olmak ister misin?" diye sorduğunda. Eğer mümkünse hemen dedim. O da "Hemen olmaz, bunun prosedürleri var" dedi. Eşim çok ıstırap çekti benimle birlikte. Yeğenim Gönül, bu ameliyatı olmuş kişilerin önce ve sonraki hallerini gösterdi. O zaman "Kesinlikle bu ameliyatı olmalıyım" dedim. Kilolu halimden çocuklar çok etkileniyordu. Istırabım vardı. Bir gün ortanca oğlumun futbol maçına gittim. Maç başlamadan oğluma seslendim, bana bir soda alması için. O sırada takım arkadaşlarından biri, "Ohaaa! Bu senin baban mı?" dedi. Çok utandım ve maçı yarım bıraktım. Eve gelip, ağladım. Çocuklarımın durumu da ameliyat kararında etkili oldu. Herhangi bir etkinliğe katılamıyordum. Düğüne, cenazeye gidemiyordum. Trabzona gideceğim, iki kişilik koltuğa tek bilet verilsin diye pazarlık yapardım. Diyelim minibüse biniyordum, şoför hemen espri yapıyordu; "Hacı abi senden iki kişilik ücret alacağım" veya "Aman amca dikkat! Koltuğu kırma!" şeklinde. Kız istemeye gidecektik yeğenime. Beni götürmeyin diye yalvardım çünkü bir keresinde oturduğum sandalye kırıldı.
Ameliyata karar verirken ne kadar kilo verebileceğiniz söylendi mi?
Ortalama ayda 7-10 kilo kaybedeceğim söylendi. Ayda ortalama yedi kilo verdim. 9-10 ayda bu kiloya indim. Beş altı aydır 95 kiloyum. Doktorum 95-100 kilo arasında oynayacağını söylemişti. Aynen öyle oldu. Bu ameliyatı olduktan sonra belli bir kapasitede yiyebiliyorsunuz. Mide yüzde 70 küçültülüyor. Fazla yiyemiyorsunuz zaten, beyin 'doydun' sinyali veriyor. Ameliyatı olmadan önce beyin, "Çekinme, ye babam ye!" diyordu. Şimdi yarım çorba içiyorum ve doyuyorum.
Ameliyat neleri değiştirdi?
Yavaş yavaş kilo verince, zayıflayacağıma inandım. Belediyelerimizin 'çalışınca oluyor' sloganı var ya. Ben de "Oluyor arkadaş bu" dedim. Doktorum bana bir program yaptı ben de o programın dışına hiç çıkmadım. Sakatatı yasakladı. Ben işkembe çorbası aşeriyorum ama 1.5 yıldır yemedim. Rakıyı ağzıma koymadım. Asitli içecekler içmedim. Demek ki ölmüyorum. Rakılı sohbetlere de gittim. Ama meyve suyu içtim. Ama bu ameliyattan önce bunlar kafamda yoktu. Şimdi yürüyorum, geziyorum, tıkanmıyorum. Geçen gün Sapanca'da dağları tepeleri dolaşabildim. Yoksa ben o şişman halimle mümkün değil çıkamıyordum öyle. Eşim Rizeli yazın yaylaya gider. Kiloluyken beni traktörle çıkarırlardı. Yayla evine çıkardıklarında oturuyor, oturan boğa gibi yiyor ve içiyordum. Bir daha yayladan inildiğinden kalkıyordum ve beni traktörle bırakıyorlardı. Fabrikadaki arkadaşlarım kahrımı çok çekmişlerdir. Servis şoförü beni evimin önünden alırdı ve fabrikaya bırakırdı. Yürüyemediğim için arkadaşlar forklifti gidip getirirlerdi. Kapıda oturup bekliyordum. Ben forklifte binip içeriye gidiyordum.
Tekrar eski halinize dönme olasılığınız var mı? Bu ameliyattan dönüş söz konusu mu?
Böyle bir olasılık var. Ameliyatın geri dönüşümü var. Geri dönüşü bu yapılan ameliyattan daha zor. Onun için bu şekilde yaşamaya alışmak gerekiyor. Ben de diyorum ki inşallah bu geri dönüşüme gerek kalmayacak. Şu ana kadar çok iyi gitmişken o acı günlere geri gitmenin anlamı yok. Zorlukları çoktu.
Hiç kaçamak yapıyor musunuz?
Hayır, yapmıyorum. Eski diyetlerde sürekli kaçamak oluyordu. Gece kalkıp buzdolabına dalarak aslında eşimi ve çocuklarımı değil, kendimi kandırıyordum. Diyelim arkadaşlarla balığa çıktık, içsem kim bilecek. Ama kendini kandırmanın alemi yok. Ben ehl-i keyif adamdım, içki içip aileme zararı dokunan biri değildim. Ekonomik olarak da manevi olarak da kendime zarar verdim. Ben de bu sene çiçek hastalığı başladı. Eskiden rakıya verdiğim parayı şimdi çiçeklere yatırıyorum. Getirip ekiyorum bahçeme.
Şimdi ideal kilodasınız. Bu şekilde yaşamak nasıl bir duygu?
Süper.
* * * * *
'Utanıyordum'
195 kiloyla yaşamak nasıl bir şey?
Çok zor... Obeziteyle birlikte şeker çıktı. 400'leri aştı şekerim. Şu anda 80'lerde örneğin. Kilo, psikolojiyi bozuyor. Çünkü kendinizi dışlanmış hissediyorsunuz. Minibüse biniyorsunuz bütün gözler size çevriliyor. Düşünebiliyor musunuz 195 kiloluk bir adam biniyor. Gezmeye giderken eşim tedirgin olurdu. Çünkü kilonun verdiği bir asabiyet vardı. Başımdan çok şeyler geçti. Ailece denize gidecektik. Çok kilolu olduğum için insan içinde denize girmek istemiyordum. Ben erkenden gittim. Utandığım için kimse yokken denize girip çıkmak istedim. Genç bir çift yüzüyordu. Tam denize gireceğim, genç seslendi: "Ağabey denize mi gireceksin?" Evet deyince genç, "Abi biz çıkalım deniz taşar" dedi. Kendi aklınca espri yaptı ama ben bunlardan alınıyordum. Sıkıyordum kendimi, bazen kavga ediyordum.
* * * * *

Fazla kilonun yüzde 70'i verilebiliyor
Obezite tedavisi için dünyada en fazla uygulanan cerrahi yöntem olan gastric baypas yönteminde, mide hacmi küçültülerek alınabilecek yiyecek miktarı azaltılıyor. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Servsi'nden Dr. Halil Coşkun, yöntemle, ince bağırsakta katedilen yol kısaldığı için besin emilimin azaldığını söylüyor. "Ameliyat özellikle yüksek kalorili diyetle beslenme alışkanlığı olan hastalarda daha fazla tercih edilmeli. Çünkü bu grup hastalar az miktarda ancak yüksek kalorili gıdalarla beslenir. Sadece gıda alımını kısıtlayıcı cerrahi müdahalelerde yeterli kilo kaybına ulaşmak sorun olabiliyor. Bu yöntemde mideyi küçültüyoruz ve 25-30 cc'lik bir mide oluşturuyoruz. Ardından mideyi alıp ince bağırsağa cerrahi teknikle bağlıyoruz. Gıdalar mideye geliyor ve direk ince bağırsağa geçiyor. Yediğiniz besinler yüksek kaolirili olsa bile emilmediği için kilo almıyorsunuz, kilo kaybediyorsunuz. Ancak kaybettiğiniz kiloyla birlikte onikiparmak bağırsağında bazı vitamin ve gıdalar emilmediği için vitaminsiz kalmak söz konusu. Ayrıca hayat boyu ilaç kullanmak gerekiyor. Belli aralıklarla vitamin ve mineral eksikliği olabilir. Gastric baypas olan hastaların yemeleri kelepçe taktıranlara göre daha kolaydır. Ameliyat üç-dört saat sürüyor. Bu ameliyat sonrası ortalama bir-iki yıl içerisinde hastalar fazla kilolarının yüzde 70-80'nini kaybeder. Bu, mükemmele yakın bir sonuçtur. Diğer taraftan ameliyat sonrası yeni beslenme alışkanlığına daha kolay bir adaptasyon dönemi geçiriliyor. Bu ameliyatın en önemli sıkıntısı, alınan gıdalarda meydana gelen emilim bozukluğundan dolayı ilerleyen günlerde bir takım vitamin eksikliklerinin oluşabilmesidir (B12, Folik asit, Demir eksikliği gibi). Ancak bu durum için dışarıdan alınacak vitamin takviyesiyle sorun giderilebilir. Bu ameliyat, tüm dünyada özellikle ABD'de en fazla uygulanan cerrahi prosedürdür. Çünkü diğer yöntemlere göre kilo kaybedilmesi ve elde edilen başarı daha yüksektir. Ancak bu ameliyat olunduktan sonra geri dönüşümü oldukça zordur. Bu ameliyatı tercih edecek hastaların kalıcı bir ameliyat olacaklarını bilmeleri gerekir. Gastric baypas ameliyatı uzun dönem sonuçları oldukça başarılı olan bir yöntem. Ayrıca yüksek kalorili gıdalarla beslenen hasta grubu için diğer yöntemlerle kıyaslandığında daha fazla tercih edilebilir. Kelepçeye göre gastric baypas hastaları fazla çaba sarfetmez. Gastric baypas mekanizması, hem az gıda almanızı sağlar hem de aldığınız gıdaların emilimini engeller. Bu ameliyatı olanların yüksek kalorili gıdalardan uzak durması gerekir.
Radikal Gazetesi 06/05/2008
Hazırlayan: Hatice Yaşar
*** Gastric Bypass ameliyatıyla ilgili daha detaylı bilgi için tıklayın >>>>>

2 yorum:

Adsız dedi ki...

28 yaşında bir bayanım boyum 160 cm kilom 82 ideal kiloma bir türlü inemiyorum bende en fazla 14 kilo verebiliyorum.. bu ameliyatın bana bir faydası olurmu yani gerekli mi

Prof. Dr. Halil Coskun dedi ki...

Konuyla ilgili detaylı bilgi ve randevu için aşağıdaki linkten ulaşım sağlayabilirsiniz. Dr. HC
http://www.halilcoskun.com/contact.php